Sanırım Türkiye'de kıymeti en çok bilinen, karizması en tartışılmaz olan yabancı çizgi roman kahramanı Ken Parker olsa gerek. Belki onu biraz geriden burun farkıyla Martin Mystere izler.
Çocukluk günlerimize (özellikle de benimkine) damgasını vuran Tommiks ve diğerleri: Teksas, Zagor, Kaptan Swing, Kinowa, Tom Braks, Zembla ve daha it sürüsü kadar fabrikasyon İtalyan çizgi romanıyla kıyaslanamayacak bir entellektüel tad ve derinlik taşır Ken Parker'ın serüvenleri.
Nasıl ki Sergio Leone, İtalya'dan çıkıp da o güne kadar yapılagelmiş vahşi batı filmlerine yepyeni bir lezzet ve çizgi dışı estetik katmış, tam bir salon beyfendisi olan western kahramanları onunla birlikte "iyi, kötü, çirkin" yönleriyle, bin bir dalavere ve zaaflarıyla "kahraman" ikonolojisini tersyüz edip Hollywood sinemasına çağ atlatmışsa (ki ikinci çağ atlatan serserinin Hollywood'dan çıkan yamuk suratlı Quentin Tarantino olduğunu düşünürüm Pulp Fiction adındaki başyapıtı ile, ama bu başka bir mevzu), Ken Parker çizgi romanıyla da Berardi & Milazzo ikilisi bir kez daha western edebiyatına keskin bir viraj döndürmüştür.
Yukarıdaki uzun cümleyi bir okuyuşta anladınız ve buraya geldinizse, şöyle sürdürelim: Ken Parker, klâsik çizgi romanın doruğudur.
Eh, yukarıdaki giriş cümlelerinden sonra kim bilir neler döktüreceğimi düşünüyorsanız, feci faka bastınız demektir. Şimdilik sadece bu kadar. Yazının devamı, "Allah kısmet ederse" tatilden dönüşte.
Hatta belki hızımı alamayıp, Pulp Fiction ve Quentin Tarantino konusuna bile uzayabilirim.
Siz şimdilik bizim yakışıklı Ken Parker'ın tipsiz lolita Pat O'Shane ile birkaç kitaplık serüveninin kapağıyla oyalanın. Hatta sıkı bir sağ klikle, bir haftalığına duvar kâğıdı yapın parmağınıza ip bağlamak mahiyetinde, ki geldiğimde bana hatırlatırsınız yazının gerisini yazmam gerektiğini.
Hadi eyvallah.
Ken Parker'i hortlatmak gibi olacak, ama, Derkenar'daki tüm yazılarınızı kronolojik olarak geriye doğru okuduğumdan yeni fark ettim. Seksenli yıllarda 'Alaska' okuyan bir Ken Parker muhibbini yazının devamını getirerek çok sevindireceksiniz.
Şemsettin Oruk - 29 Temmuz 2010 (14:23)
Ken Parker'ın yeni bir takipçisi olarak nette aratırken Derkenar'da sizin de konudan bahisle kısa bir girizgâh yaptığınızı görmek hoşuma gitti doğrusu. Bu aralar bu konuya devam etmeyi düşünmez miydiniz? Çok keyifli başlamışsınız zira yazıya…
Çağatay Uz - 11 Ağustos 2010 (00:46)
Ken Parker hakkında bir şeyler yazmaya niyetlenip de konuyu nadasa bırakmamın üstünden 11 yıl geçmiş. Aceleye gerek yok tabii, bir ara yazarız inşallah devamını.
Fakat yukarıdaki iki yorumu tesadüfen görünce "keşke bu konudaki -yine aynı günlerde açılmış- diğer başlığı da hatırlatsaymışım onlara" da demedim değil.
Necdet Şen - 21 Haziran 2012 (12:09)
Fikri takip kavramını yanlış kullandığımı baştan kabul ederek, Ken Parker yazınızı ne zaman yazacağınızı merak ediyorum. Fikri takipte!
Şemsettin Oruk - 6 Ekim 2015 (13:55)
Galiba Ken Parker dolaylarından başlayıp, çizgi romanın dili, nereden gelip nerelere gittiği (ya da niçin zaman dışı kalıp bittiği) konusunda biraz kalem oynatmak, zamanında o işlere bulaşmış biri olarak konunun meraklılarına borcumdur.
Eyvallah, borç borçtur ve yiğidin kamçısıdır. Ne var ki bu yiğit bir süredir (vasatî 3 senedir) ziyadesiyle takıntılı bir biçimde menhus bir meseleye odaklanmış ve haliyle gayet sıkıcı bir insana dönüşmüş durumda. Ağzım bozuk, dilim acı…
Bir gün, hayatımızın akışı mevsim standartlarına dönüştüğünde, memleket hâlâ tek parçaysa ve yerindeyse, lastik botlarla komşu adalara sıvışmamışsak, ya da bir kaşık suda boğulup ölmemişsek, yani bu hakir hâlâ hayattaysa ve bunamamışsa ve bu mecmuayı hâlâ ziyaret eden birileri kalmışsa…
Söz, üşenmeyip en kallavisinden müzik, sinema ve çizgi roman yazıları yazacağım.
İnan ki çok özlüyorum sadece sanattan, bikinili kızlardan, kokteyl tariflerinden falan bahsedeceğimiz günleri. Ama bu aralar ben de herkes gibiyim: Hıyar gibi hissediyorum.
Böyle cacığa rakı mı dayanır?
Necdet Şen - 7 Ekim 2015 (21:07)
Necdet Şen neler yazdı?
Necdet Şenin Bacısı gibi(14 Ağustos 2015)
Çatlakhayvan severin bir günü (27 Eylül 2012)
malmı
canmı? (9 Şubat 2010)
Rütşvet davası'nın iddianaseminde…(28 Ağustos 2008)
gıcık olduğunusöyle bana, kim olduğunu söyleyeyim sana (6 Ağustos 2008)
Suçlusun, çünkü az önce seni suçladım!(14 Temmuz 2008)
Dünyadan bîhaber kabilelerve bizim uygarlığımız (4 Haziran 2008)
Bir Koy Beş AlHolding'in satış temsilcileri (26 Ekim 2007)
Kötünün kaç çeşit tarifi var? (8 Kasım 2004)
Psikolojikman(21 Temmuz 2003)
yazarhaaa? vay canına! (11 Nisan 2003)
Ama ürünü tanıtmak lâzım(29 Eylül 2002)
çatlakmı? (18 Ağustos 2002)
huysuzgeliyor! (30 Temmuz 2002)
Ofis basmasıyıllarının fikir hayatı (20 Nisan 2002)
halk anlamazsafsatası (28 Mart 2002)
Şişmanlar ve
şişmanlara düşmanlar (23 Mart 2002)
Hızlı Gazeteci'yi bedavaya versene(11 Şubat 2002)
Film Gibi(1 Şubat 2002)
yobaza karşı (5 Kasım 2001)
Bana onun kellesini getirin!(30 Mart 2001)
Solcu Müslüman olmaz(7 Ekim 1989)
Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk
Sitedeki içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası ile korunmaktadır. Yazılı izin olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, değiştirilemez, başka mecralarda kullanılamaz. Ancak, uzunluğu 200 kelimeyi geçmemek, yazar adı ve kaynak belirtmek ve bu sayfaya link vermek kaydıyla yazılardan alıntı yapılabilir.