Bir süredir kim olduklarını bilmediğim bazı "veteriner" ve "doktor"ların e posta yoluyla yaptıkları tacizlerden muzdaribim.
Sitede bir aralar hayvan sevenlere ve sevmeyenlere, gündelik hayatta karşılarına çıkabilecek olası sorunlar için pratik bilgiler veriliyordu (kaldırıldı, ileride daha kapsamlı bir biçimde yayına girebilir), efendiler ondan rahatsız olmuşlar.
Bu kişilerin temel iddiası -anlayabildiğim kadarıyla- "siz ne hakla bilmediğiniz konularda ahkâm kesersiniz?" diye özetlenebilir.
Hemen yanıtlayayım:
Sizden umudumuzu kestik de ondan.
Sözüm ona, hayat kurtarmak ve hastalıkları iyileştirmek için eğitim aldınız ama yaralı parmağa işediğiniz yok. Zor durumdaki bir sokak hayvanına ne zaman yardım etmeye kalksak ve ne zaman kapınızı çalsak, gözlerinizde fıldır fıldır dönen dolar işaretlerinden ve bize acilen en pahalı mamaları, en kazık ithal pet ürünlerini kakalamaya çalışmak ve kazık vizite ücretlerini sokuşturmak dışında kılınızı kıpırdatmayan halinizden bezdik.
Bazen de kılınızı kıpırdatıyor ve hasta hayvanı "sakat hayvan" ya da "ölü hayvan" yapıyorsunuz.
Özel sohbetleriniz bile "kazanç, maliyet, ciro, dükkân kirası, falan doktorun yüksek yaşam standardı, enflasyon, zam, tahlil, daha fazla tahlil, daha fazla röntgen, daha üst model araba" üzerine. Kucağına aldığı hayvana sevgiyle bakanınıza çok az rastladım.
Böyle olmayan veteriner ve doktorlar da tanıdım; ama ne yazık ki yukarıda tanımladığım karakter modeli her dönemeçte karşımıza dikiliyor.
Tüketim toplumu değerleri sadece gazetecilik etiği, aile kavramı, siyaset manzarası ve doğru-yanlış değerlendirmemizi çarpıtmakla kalmıyor, ölüm korkumuzu bazıları için bir menfaat kapısına dönüştürüyor.
Gerekçesi belki şu: "Ben bilmem kaç sene yüksek tahsil yaptım."
E, tamam, bendeniz de çeyrek yüzyıldan beri kendi işimi daha iyi, çok daha daha iyi, en iyi yapabilmek için dirsek çürütüyorum ve bunu çoğu zaman beş parasız yapıyorum. Dağarcığımda ne var ne yoksa, son kırıntısına kadar ihtiyacı olana ulaştırabilmek için kendimi limon gibi sıkıyorum.
Helâl-i hoş olsun. İsteyin, hepsini vereyim.
Geçen hafta da çağrı yaptım, "verdiğimiz bilgilerde yanlışlık buluyorsanız, doğrusunu açıklayan notlar gönderin ya da oturun ondan iyisini yazın, hepimiz faydalanalım" diye.
Ama hayır, hazretler ne yardım eder, ne de yardım etmek isteyen insanlara huzur verir. Onlar imzasız hakaret, hatta küfür mektupları ve virüslü e postalarla hayvan severleri bezdirmeye çalışır.
Tekrarlıyorum, tüm veteriner hekimleri zan altında bırakmak gibi niyetim yok (düzgünlerini de gördüm), ama "doktor" ve "veteriner" kisvesi altında dolanan diplomalı bezirgânlara da inancım, saygım, tahammülüm kalmadı.
Onların para kazanmak için yaptığı ve parasını alamazsa yapmadığı "hayat kurtarma" işini biz son kuruşlarımızı da harcayıp bitirerek yapmaya çabalıyoruz. Yeterince duyarlı davranmayan her insanın yükü ondan daha duyarlı olanların sırtına biniyor. Nereye koşuşturacağımızı şaşırdığımız anlar oluyor.
Hangi hayvan severle konuşsan bir yığın paragöz ve fırsatçı veteriner hikâyesi anlatır. Bazılarının çok acıklı öyküleri var; birçok hayvan sever bazı bilgisiz ve sevgisiz veterinerlerin kendilerine getirilmiş hayvancıkları nasıl kazara öldürüp, pişkinlik içinde ellerine geri verdiğine dair yürek paralayıcı anılarıyla yaşamak zorunda.
Bu konu sadece üç-beş hayvan severin ya da bendenizin sorunu değil, mesleğini hakkıyla yapan, ama diğer tarafta bu mesleğin etiğini ayaklar altına alan bazı meslekdaşlarını içine sindiremeyen tüm tıp doktorlarının ve veterinerlerin de sorunu.
Bizim niyetimiz veterinerlerin "dalgasına taş atmak" ya da bir camiayı toptan karalamak değil; kendi çapımızda çorbada tuzumuz olsun istiyoruz. Elimizden bu kadarı geliyor.
* * *
Bu konuyu neden bir kez daha gündeme getirdim?
Şundan: Dün posta kutuma bir veteriner sitesinin adresi yazılı 3 tane boş e postayla, yine benzer bir adresten gelen bir adet virüslü .exe dosya eki içeren boş e posta geldi. Ne bir mesaj ne de gönderenin kimliği yazılı. Belli ki selâm vermek bile istemiyor.
Web sitesini açtım ve oradaki iletişim adresine bu durumu bildiren bir not gönderip e postaların -göndericinin tam anlamıyla gizlemeyi beceremedikleri; dosya/özellikler/ayrıntılar bölümünde görünen- kimlik dökümlerini de ekledim ve "bu virüsün sizin camianızdan gönderildiğine inanmak istemiyorum" diye belirttim.
Şu saate kadar oradan yanıt gelmedi. Ama onun yerine bugün imzasız bir küfür mektubu aldım.
Mektup -virgülüne ve puntosuna varana kadar- aynen şöyle:
kardesım sız ne yaptıgınızı sanıyorsunuz.Bılgısız bı sekılde ondan bundan duyduklarınızla ampırık olarak ınsanları yanıltıcı ve ozellıkle veterıner hekımlerı kucultucu konusuyorsunuz.Yanı hayvan besleyerek hastalık uzmanımı oldunuz sımdı.Bı bok da bıldıgınız yok ya.
kuduz bi kere azı dıslerının altındakı tukruk bezınde yasamazlar.A bılgısızler.Hayvan kuduz vırusunu aldıktan ve beyne ulastıktan sonra tukruk bezıne gelır salya ıle bulasır.Salya bezıne ulasmayan hayvan kuduzu bulastıramaz. Bı de su kıst olayı var.Gıdın arastırın bakalım.Eccınococcus granulosus adında bı parazıt var mı yok mu.Hayvandan ınsana nasıl gecer, prazıquantel ısımlı ılac nerelerde kullanılır neden kullanılır.ınsanları yanlıs bılgılerle yanıtmayın.Ayagınızı denk. Bılgı vereceksenız o kadar guzel konular varkı bulun onları verın. Hayvan sahıplerını yalan yanlıs seyler soyleyerek yanıltmayın.Pesınızdeyız haberınız olsun
"Peşimdeler" miş, "haberim olsun"muş.
* * *
"Diplomalı serserilik" bu değilse ne?
Haspam, aba altından sopa gösteriyor.
Otopark kâhyaları da aşağı yukarı böyle yapar:
- "Para ver arabanı koruyayım."
Para vermezsek arabamızı çizecek olan da bizatıhî kendisidir.
Herhalde duvarında "veteriner hekim" diploması asılı duran (ama kendi anadilini doğru dürüst yazmayı öğrenemeden üniversite bitirebilmiş olan) bu moloz, aklı sıra beni taciz ediyor.
Ona ve o zihniyette olanlara ancak şunu söyleyebilirim:
"A* * * a* * ** kadar yolun var!"
* * *
Bunlardan önce terör örgütleri, ağır ceza mahkemeleri, öfkesi burnunda feministler, gazete patronları, köşe yazarları, milletvekilleri (hatta bir tane de Cumhurbaşkanı vardı aralarında) sertlik yoluyla bu hakiri susturmayı denediler. Bu seferkiler çok hafif gelir.
* * *
Bir kez daha açıklamak zorundayım:
Bilgi dağarcığını, hayat tecrübesini, içindeki sevgiyi, olumlu titreşimlerini -menfaat hesapları yapmadan- bu sitenin sınırlı sayıdaki okurlarıyla paylaşmak isteyen herkese sayfalarımız sonuna kadar açık. Ama ruh hastalarının ve karanlıktan tehdit savuranların bu sohbet ortamında yeri yok.
Derkenar'da bir de "ruh sağlığı bozuk hekimler için ACİL polikliniği" kurmak zorunda bırakmasınlar beni.
Bu tarz seviyesiz mektupları kaleme alan ama kendi adıyla ortaya çıkıp alenen konuşacak medenî cesareti taşıyamayan bu dümbelekleri kendi maraz kişilikleriyle baş başa bırakıyorum.
* * *
Önerilen web sitesinin adresi: http://bornova.vet.gov.tr/zoonoz/
Bu adresi gönderenin adresi: sirinyerathst@superonline.com
Virüslü e postanın kimlik dökümü:
Received: from izmirhast1 (<217.131.200.72>) by Veezy.com with Microsoft SMTPSVC(5.5.1877.197.19); Fri, 14 Sep 2001 14:45:10 +0300 MIME-Version:1.0 Content-Type: multipart/mixed; boundary="--VE3C1M78T6BGTMVWDEFG1" From: <> Bcc: Return-Path: <> Message-ID: <0af431045110e91POP3VEEZY@veezy.com> Date:14 Sep 2001 14:45:12 +0300
İmzasız küfür mektubunu gönderenin adresi: athas@superonline.com
Aynı mektubun "bilgi için" kısmında yazılı adres: anildal@e-kolay.net
* * *
Ola ki bu e posta adresleri de kötü niyetli biri tarafından ele geçirilip maske olarak kullanılıyorsa, asıl sahiplerinin açıklamalarına bu sayfalarda her zaman yer var. Aksi takdirde kendilerini "Diplomalı Serseri" olarak tanımladığımı bilmelerini isterim.
* * *
Konunun devamını okumak için bu taraftan buyurun → Ampirik!
Hay ağzınıza sağlık… Allah razı olsun… Paran varsa zaten (veterinerinden devlet hastanesindekine kadar) bütün dr lar en yakın dostun… Paran yoksa allah belânı versin düş öl olduğun yerde… Benim mahallemde de başı boş köpekler var, mahallenin çocukları (7 yaşındaki oğlum dahil) ellerinden geldiği kadar bakıp besliyorlar… Orasında burasında yarası olan köpekler var… Hadi gelsin de bi veteriner hekim hayrına bir merhem sürsün… Geçen çocuklar bir şey sormaya gitmişler, dayak yemedikleri kalmış…
Gözlerini görmedim ama mutlaka onun da gözlerinde dolar işareti vardır… Meslektaşları gibi…
Bu dr ve veteriner tanımlamalarının dışında da örnek insanlar vardır muhakkak… Ama istisnalar kaideyi bozmuyor malesef…
Çok geç kalsam da (yedi yıl kadar) necdet şen arkadaşımı destekliyorum.
Mehmet Ali Demirci - 20 Temmuz 2009 (19:19)
Necdet Şen neler yazdı?
Necdet Şenin Bacısı gibi(14 Ağustos 2015)
Çatlakhayvan severin bir günü (27 Eylül 2012)
malmı
canmı? (9 Şubat 2010)
Rütşvet davası'nın iddianaseminde…(28 Ağustos 2008)
gıcık olduğunusöyle bana, kim olduğunu söyleyeyim sana (6 Ağustos 2008)
Suçlusun, çünkü az önce seni suçladım!(14 Temmuz 2008)
Dünyadan bîhaber kabilelerve bizim uygarlığımız (4 Haziran 2008)
Bir Koy Beş AlHolding'in satış temsilcileri (26 Ekim 2007)
Kötünün kaç çeşit tarifi var? (8 Kasım 2004)
Psikolojikman(21 Temmuz 2003)
yazarhaaa? vay canına! (11 Nisan 2003)
Ama ürünü tanıtmak lâzım(29 Eylül 2002)
çatlakmı? (18 Ağustos 2002)
huysuzgeliyor! (30 Temmuz 2002)
Ofis basmasıyıllarının fikir hayatı (20 Nisan 2002)
halk anlamazsafsatası (28 Mart 2002)
Şişmanlar ve
şişmanlara düşmanlar (23 Mart 2002)
Hızlı Gazeteci'yi bedavaya versene(11 Şubat 2002)
Film Gibi(1 Şubat 2002)
yobaza karşı (5 Kasım 2001)
Bana onun kellesini getirin!(30 Mart 2001)
Solcu Müslüman olmaz(7 Ekim 1989)
Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk
Sitedeki içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası ile korunmaktadır. Yazılı izin olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, değiştirilemez, başka mecralarda kullanılamaz. Ancak, uzunluğu 200 kelimeyi geçmemek, yazar adı ve kaynak belirtmek ve bu sayfaya link vermek kaydıyla yazılardan alıntı yapılabilir.