Derler ya hep "bir fotograf bin yazıya bedeldir" diye, işte en canlı kanıtı.
Dün bu köşede "Nefret eden insan, içindeki kötülüğü büyütür" derken, anlatmaya çalıştığım şey tam da buydu.
Kelimelerimi aynı gün ete kemiğe bürünmüş haliyle bir önceki sayfada fotograf olarak görünce doğrusu çok keyiflendim.
Biliyorum, akla karanın AKP'ye karşıt ya da yandaş olmakla ölçüldüğü kaba münazara ortamında bu fotografa böyle bir yorum yapmak epeyce riskli.
Ucunda "Tayyip'e yağ yakıyor" diye damgalanmak da var.
Ama doğru bildiğimi de söylemek zorundayım.
Dünkü yazıyla anlatmak istediğim şey şuydu:
"Terör'ün panzehiri ancak Şefkat olabilir. Nefret'i değil, içimizdeki şefkati besleyip büyütelim."
En kolu kanadı kırık anında babasının kollarına sığınan bir çocuk gibi Devlet'in göğsüne başını koyan ak saçlı bir terör mağdurunun görüntüsü çözümün ipuçlarını da içinde barındırıyor.
Bu ülkede ve her yerde görmek istediğimiz fotograf bu işte.
Bugüne kadar vatandaşını düşman gibi algılayan Ali Kıran Baş Kesen Devlet'ten, Müşfik Devlet'e geçişin simgesi gibi.
Yanlış anlaşılmayacağını ümit ediyorum; bu fotograftaki Devlet'i temsil eden kişi Deniz Baykal da olabilirdi, Devlet Bahçeli de, Ahmet Türk de.
Ya da şu an kestiremediğim birileri.
Sonuç değişmezdi.
Nefretin sıradanlaştırıldığı, kimliklerin çatışma üzerinden tarif edildiği toplumdan Kenetlenmiş Toplum'a geçişin belgesi gibi bu fotograf.
Başbakan'ın yerinde olsam bu fotografı cep telefonuna ya da bilgisayarına duvar kâğıdı yapardım.
Hiddetlenip höt zöt etmeden önce bakıp kıyaslardım hangisi daha iyi diye.
Bu şefkatli yaklaşım Devlet tarafından içselleştirilebildiği ölçüde sapasağlam ayakta duran bir toplumuz demektir. Ne Terör ne de başka bir şey yıkabilir o zaman bizi.
Umarız bu fotograf lânetleme devrinin bitişinin ve kucaklama devrinin başlayışının simgesi olarak belleklerimizde hep kalır.
Bu fotografın verdiği mesajı umarız ki resimdeki kişiden başlayarak tüm Devlet erkânı doğru okur.
Necdet Şen neler yazdı?
Necdet Şenin Bacısı gibi(14 Ağustos 2015)
Çatlakhayvan severin bir günü (27 Eylül 2012)
malmı
canmı? (9 Şubat 2010)
Rütşvet davası'nın iddianaseminde…(28 Ağustos 2008)
gıcık olduğunusöyle bana, kim olduğunu söyleyeyim sana (6 Ağustos 2008)
Suçlusun, çünkü az önce seni suçladım!(14 Temmuz 2008)
Dünyadan bîhaber kabilelerve bizim uygarlığımız (4 Haziran 2008)
Bir Koy Beş AlHolding'in satış temsilcileri (26 Ekim 2007)
Kötünün kaç çeşit tarifi var? (8 Kasım 2004)
Psikolojikman(21 Temmuz 2003)
yazarhaaa? vay canına! (11 Nisan 2003)
Ama ürünü tanıtmak lâzım(29 Eylül 2002)
çatlakmı? (18 Ağustos 2002)
huysuzgeliyor! (30 Temmuz 2002)
Ofis basmasıyıllarının fikir hayatı (20 Nisan 2002)
halk anlamazsafsatası (28 Mart 2002)
Şişmanlar ve
şişmanlara düşmanlar (23 Mart 2002)
Hızlı Gazeteci'yi bedavaya versene(11 Şubat 2002)
Film Gibi(1 Şubat 2002)
yobaza karşı (5 Kasım 2001)
Bana onun kellesini getirin!(30 Mart 2001)
Solcu Müslüman olmaz(7 Ekim 1989)
Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk
Sitedeki içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası ile korunmaktadır. Yazılı izin olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, değiştirilemez, başka mecralarda kullanılamaz. Ancak, uzunluğu 200 kelimeyi geçmemek, yazar adı ve kaynak belirtmek ve bu sayfaya link vermek kaydıyla yazılardan alıntı yapılabilir.