Eh, madem konu depremden ve bu konuda nasıl "bilinçli vatandaş olunur"dan açıldı, yaşadıklarımı anlatmasam olmaz.
Bizde "sadece kerpiç evler çöker, sadece yoksullar ölür" diyenler, fena halde yanılıyorlar.
Tamam, böyle bir genelleme -ite kaka da olsa- yapılabilir; ama yine de kişisel gözlemlerimle biliyorum ki, konaklarda köşklerde büyümüş, sonradan kambur feleğin oyunuyla kündeye gelmiş soylu beyaz türkler de gidip tapon evlere para yatırabilir, yıkıntı/yığıntı altında heder olup gidebilir.
Bir farkla ki, onların hikâyeleri bizim medyaya daha romantik daha destansı bir dille yansır. Kasabalarda ve varoşlarda var olma savaşı veren küsürata dair öyküler gibi teessüf kokan bir dil kullanılmaz onların öykülerinde.
Ne de olsa bizdendirler. Onların hatası, bizim de hata-yapabilitemiz demektir, ki olmaz, olamaz.
Hikayemizi nakledelim, uzamasın.
* * *
Bir ara satılık ev arayan bir yakınım, bakacağı evlerden birini görmeye beni de götürmüştü.
Karısı da yanında. Birlikte evi geziyorlar, arkalarından da isteksiz isteksiz ben, sürükleniyorum. Biliyorum, orada olmamam gerekiyor aslında ama yüzüm yumuşak, biri bir şey rica edince "hayır" diyemiyorum.
Mutfağa girdiler, kadın yeni taktırılmış olan mutfak dolaplarına bakıp mest oldu, diğer odalara bakmaya bile gerek görmeden, hevesle "alalım!" dedi.
Kocası yan gözle bana baktı, dil ucuyla "sen ne dersin" diye sordu.
Başıma gelecekleri biliyorum ya, gene de tutamadım çenemi.
"Almadan önce birkaç ayrıntıyı araştırsaydınız keşke" dedim.
Kadın yüzüme ters ters baktı. Adam, nezaketinden, yine de tekrar sordu.
"Nelere meselâ?"
"Bina depreme dayanıklı mı? Apartmanın imar izni var mı? Altyapısı nasıl? Su boruları, elektrik tesisatı falan… Vergi borcu, aidat borcu, satışına engel teşkil edecek veraset intikal sorunu, şu, bu… Ayrıca, üst katta oturanlar nasıl birileri? Yanınızda yörenizde manyak psikopat arıza komşu var mı?"
Kadın patladı:
"Aaaay! Bütün bunları düşünürsek ev-mev alamayız!"
Sustum. Haklıydı. Amaç, ev almak. Sörvey yapmak değil.
Aldılar. Hem de rayicin epey üstünde. Yan komşu ödedikleri rakamı işitince "bana sorsalardı 50 bin lira ucuza alırlardı" demiş. Meğer ev sahibinin istediği fiyat daha düşükmüş, emlâkçı kabarttıkça kabartmış rakamı.
* * *
Haa, ev mi?
Depremde hasar gördü. Yıllardır içi boş duruyor, ne kiraya verebildiler ne satabildiler.
Ama Allah için, mutfak dolapları da pek şıktı evin. Hâlâ daha şık.
* * *
Evini satmak isteyip de bir türlü satamayan insanlara acizane tavsiyem, mutfağa yaptırabildiğiniz kadar bol dolap yaptırın. Dolap kapaklarının kulpları da parlak sarı madenden ya da sedeften olsun. Gerisi önemli değil.
Eh, mutfakta ve yatak odasında dolap çoksa, ev istediği kadar berbat olsun fark etmez; kadın dolaplara bakar ve "alalım kocacığım, şahane" der. İş tatlıya bağlanır. Sonra kim öle kim kala.
Türkiye'de apartman daireleri böyle satılır.
Başka türlü söylersek, Türkiye'de "mukadderat" böyle satın alınır.
Necdet Şen neler yazdı?
Necdet Şenin Bacısı gibi(14 Ağustos 2015)
Çatlakhayvan severin bir günü (27 Eylül 2012)
malmı
canmı? (9 Şubat 2010)
Rütşvet davası'nın iddianaseminde…(28 Ağustos 2008)
gıcık olduğunusöyle bana, kim olduğunu söyleyeyim sana (6 Ağustos 2008)
Suçlusun, çünkü az önce seni suçladım!(14 Temmuz 2008)
Dünyadan bîhaber kabilelerve bizim uygarlığımız (4 Haziran 2008)
Bir Koy Beş AlHolding'in satış temsilcileri (26 Ekim 2007)
Kötünün kaç çeşit tarifi var? (8 Kasım 2004)
Psikolojikman(21 Temmuz 2003)
yazarhaaa? vay canına! (11 Nisan 2003)
Ama ürünü tanıtmak lâzım(29 Eylül 2002)
çatlakmı? (18 Ağustos 2002)
huysuzgeliyor! (30 Temmuz 2002)
Ofis basmasıyıllarının fikir hayatı (20 Nisan 2002)
halk anlamazsafsatası (28 Mart 2002)
Şişmanlar ve
şişmanlara düşmanlar (23 Mart 2002)
Hızlı Gazeteci'yi bedavaya versene(11 Şubat 2002)
Film Gibi(1 Şubat 2002)
yobaza karşı (5 Kasım 2001)
Bana onun kellesini getirin!(30 Mart 2001)
Solcu Müslüman olmaz(7 Ekim 1989)
Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk
Sitedeki içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası ile korunmaktadır. Yazılı izin olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, değiştirilemez, başka mecralarda kullanılamaz. Ancak, uzunluğu 200 kelimeyi geçmemek, yazar adı ve kaynak belirtmek ve bu sayfaya link vermek kaydıyla yazılardan alıntı yapılabilir.