Patronsuz Medya

İnanç turizmi ve kuyruklu Nakşibendî sarıkları (1)

Necdet Şen - 7 Ekim 1989  


Tahmin ettiğim gibi, Şeyh Nazım ve müritlerinin fotograflarını bir başka şey ararken eski bir ayakkabı kutusunun içinde buluverdim. Sözümü tutuyor ve fotograflardan birkaç tanesini yayınlıyorum.

Bu arada, resimlerin birinin arkasındaki tarihten söyleşiyi 7 Ekim 1988 Cuma günü Magosa'da yaptığımı öğrenmiş bulunuyorum. "Eee, noolmuş?" diyeceksiniz, biliyorum bunu; sadece "neden yazılarına ve çizgilerine tarih atmıyorsun?" diye soran okurcularımı memnun etmek istedim.

1) Üzerinde "Boss" yazan kırmızı tişörtüm ve aynı renkte çoraplarımla Şeyh efendi hazretleri ve müridlerinin uhrevî atmosferiyle bariz bir çelişki arz ediyordum. Sanırım biraz da kasten öyle giyinmiştim farklı bir dünyadan geldiğim belli olsun diye. Ama kimse kılığımı yadırgamadı.

2) Cuma namazı sonrasında her yaştan hayran kalabalığı Şeyh Nazım'ın çevresini sarıyor. El etek öpenler, derdini anlatanlar, hastasına şifa dileyenler ve gündelik kıyafetlerinin üstünde uzun kuyruklu Nakşibendî sarıklarıyla lâmbadan çıkmış cini andıran bir sürü saygılı mürid. Şeriat paranoyası içinde değilseniz, ilginç bir turistik tablo olarak görebilirsiniz.

3) İlk kez Lefke sokaklarında dolanırken gözüme ilişen, kapısının üzerinde eski harflerle bir şeyler (belki ayet) yazılı evde her milletten çiçeği burnunda Müslüman gençler, konuşulanları anlamasalar da yanımızda oturdular. Oğlanlar dingindi ama soldaki Alman üftade nedense cozur cozur negatif elektrik yayıyordu. Nirvana'ya daha çok var belli ki.

Devam →

diYorum

 

Necdet Şen neler yazdı?

100
Derkenar'da     Google'da   ARA