Patronsuz Medya

Önce şu zırıltıyı kapat, sonra nükleere posta koy!

Durmuş Düşünür - 19 Nisan 2011  


Japonya'daki nükleer felâkete rağmen bizdeki Hükümet nükleer santralin gerekli olduğu konusunda ısrarlı. Kendince açıklanabilir bir gerekçesi de var; diyor ki, "madem kalkınıyoruz, bunun devamı için daha fazla elektrik enerjisine ihtiyacımız var, şu anki üretimimiz yetersiz…"

Paradigma "kalkınma" ve "daha fazlasını isteme" üzerine kurulu olunca, bu fikir tutarlı gibi görünüyor. Biliyoruz ki hükümetler meselelere "makro" düzeyde bakar ve ödevini iyi yapıp sınıfı geçmek için bu tür riskleri göze alırlar. "Demirden korksak trene binmezdik" bakışı tam da mahallenin bitirimi Tayyip Abi'mize göre.

Eyvallah…

Peki, hem "aman, burada nükleer sızıntı olmasın" diye hançeresini yırtıp (terbiyeli olsun diye öyle söyledim) hem de evdeki tüm odaların elektriğini yanık bırakan, seyretmese de televizyonunu bütün gün açık tutan, uyarılınca "ne olmuş, faturasını ben ödüyorum" diye efelenen, sonra da nükleer sızıntı paranoyasına kapılan her daim "haklı" vatandaşa ne demeli?

Önce şu avizelerden hiç değilse birini söndürerek mi başlasak acaba? Vıdıvıdı edip durmaktan daha somut bir adım olmaz mı?

diYorum

 

Durmuş Düşünür ve onun gibiler neler yazdı?

81
Derkenar'da     Google'da   ARA