Patronsuz Medya

Arşivde konuyla ilgili 16 yazı var   →   1 / 3

  • Sanat

Hangi köşeye baksam, karşımda…

Gökhan Akçiçek - 17 Haziran 2012

Acaba İstanbul'da olsaydım bütün kapılar bana açılacak, görmeyi arzuladığım o sevilme, takdir edilme hislerini doyasıya yaşayabilecek miydim? Bilmiyorum, daha doğrusu denemediğim için bir fikir sahibi de değilim.

Sanat ve Parsa

Necdet Şen - 20 Mart 2009

Piyano başında dram oyuncuları gibi fiyakalı sancılanma, esrime, kendinden geçme numaraları yaparak bir o tuşa bir bu tuşa basmanın deha sayıldığı bir kültür-sanat tanımına karnım tok bilâderim.

Yaşasın Tiyatro!

Kâmuran Kızlak - 27 Mart 2008

Sanatçı olmadığım için bin kere hamd-ü senalar olsun. Yoksa, kendimi aydınlatma yükü bile ziyadesiyle ağır gelirken, bir milleti aydınlatmak gibi bir yükü nasıl taşırdım, üstelik milletin hiç ipinde değilken?

Sanat zor zanaat

Esi Taviloğlu - 18 Ekim 2004

Şimdi akademili oldum. Dişleri lekeli, saçları yağlı, ağzı kokan, "sanat rahatlıktır" ayaklarında dolaşan öğretim elemanlarına "öğretmen" dedirtemez kimse bana. Veya kimse onların 'sanatçı' olduğunu iddia edemez bana. Sanat temizliktir, sanatta kirliliğe son!

Hayat tiyatro mu? Biz oyuncu muyuz?

Seyit Balkuv - 22 Temmuz 2003

Bence bir insanın kabuğuna veya kabuğunun içine dokunma durumundaysak dikkatli olmalıyız. Karşımızdakinin kabuğu ne kadar dayanıklı? Esnek mi, kırılmadan şeklini değiştirebilir mi?

İpim, kuşağım, şatom…

Necdet Şen - 6 Ağustos 2002

Bendeniz çizgi romancı eskisine sanatçı falan denebilir mi bilemiyorum, ama ola ki o sıfatla anılan zibidilerden biriysem, size karşı taşıdığım sorumluluğun, hayatımın bana yüklediği ödevin farkındayım ve karşılığında hiç bir ödül beklemiyorum.

Çapkınlığıyla ünlü sanatçı meğerse her gece rüyasında…

Ümran Davran - 12 Mart 2002

Feray şarkı söylüyordu yine. Uyandı. Eli yastığın altındaydı. Kaldırdı yastığı yavaşça. Rahatladı; kan falan yoktu bıçakta.

Tablolar kaçtan gidiyor Abidin?

Ali Türkan - İstanbul, Mart 1983

Böyle bir gerçek olsa, memleketimizde neler olurdu acaba? Herhalde aşağıdaki köylerde yaşayanlar, pazar yerlerinde falan, sustu ibneler! Sustu ibneler! diye tezahürat yaparlardı dağlılar aleyhinde.

daha önceki yazılar →



 

Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk

91
Derkenar'da     Google'da   ARA