Şu bayrağı gözümüze sokmasaydınız

Durmuş Düşünür - 5 Mayıs 2013   bu yazar neler yazar?

---

Pencerelerde ve balkonlarda unutulmuş, güneşten solmuş, yağmurlarla eprimiş bayrakları gördükçe, kendimi bir açık hava tımarhanesindeymişim gibi hissediyorum.

Misal: Bir süredir boş olan karşımızdaki eve geçenlerde orta yaşlarda, belli ki okumuş etmiş bir aile taşındı. Taşındı dediğim, lâfın gelişi. Eve üç beş eşya koydular, pencerelere perde astılar ve gerisingeri İstanbul'a döndüler. Gitmeden evvel bizim hanıma söylediklerine bakılırsa, bu yaz hiç gelemeyeceklermiş buraya. Ancak emekli olduklarında gelebilirlermiş. O da en iyi ihtimalle bir iki sene sonra.

Gel gör ki, 23 Nisan günü astıkları Atatürk portreli bayrak her nasılsa balkonda unutuldu. Bu duruma göre de daha uzun zaman orada asılı kalacak gibi görünüyor. Güneşte solup yağmurda epriyecek o da.

Düşünüyorum da, aslında bu çift sadece güneyde bir yazlık almadılar, ondan da önemlisi bir burç fethettiler, bayraklarını dikip cephe gerisine çekildiler.

İşin komiği, buralar hep onlar gibilerle dolu. Mübarek siteler, tatil yeri değil de sanki askeri garnizon. Bayrağı yanlış yere dikmiş olmuyorlar mı bu durumda? Kardak kayalıklarına dikseler daha iyi olmaz mıydı?