Durmuş Düşünür - 19 Nisan 2011
Japonya'daki nükleer felâkete rağmen bizdeki Hükümet nükleer santralin gerekli olduğu konusunda ısrarlı. Kendince açıklanabilir bir gerekçesi de var; diyor ki, "madem kalkınıyoruz, bunun devamı için daha fazla elektrik enerjisine ihtiyacımız var, şu anki üretimimiz yetersiz…"
Paradigma "kalkınma" ve "daha fazlasını isteme" üzerine kurulu olunca, bu fikir tutarlı gibi görünüyor. Biliyoruz ki hükümetler meselelere "makro" düzeyde bakar ve ödevini iyi yapıp sınıfı geçmek için bu tür riskleri göze alırlar. "Demirden korksak trene binmezdik" bakışı tam da mahallenin bitirimi Tayyip Abi'mize göre.
Eyvallah…
Peki, hem "aman, burada nükleer sızıntı olmasın" diye hançeresini yırtıp (terbiyeli olsun diye öyle söyledim) hem de evdeki tüm odaların elektriğini yanık bırakan, seyretmese de televizyonunu bütün gün açık tutan, uyarılınca "ne olmuş, faturasını ben ödüyorum" diye efelenen, sonra da nükleer sızıntı paranoyasına kapılan her daim "haklı" vatandaşa ne demeli?
Önce şu avizelerden hiç değilse birini söndürerek mi başlasak acaba? Vıdıvıdı edip durmaktan daha somut bir adım olmaz mı?
Durmuş Düşünür ve onun gibiler neler yazdı?
Bahtsız Bedeviile
Kutup Ayısı(8 Kasım 2012)
dokunulmazevlâtları (26 Nisan 2012)
Ek yerini belli etme de…(4 Nisan 2009)
Bacımektubu (13 Mart 2001)
Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk
Sitedeki içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası ile korunmaktadır. Yazılı izin olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, değiştirilemez, başka mecralarda kullanılamaz. Ancak, uzunluğu 200 kelimeyi geçmemek, yazar adı ve kaynak belirtmek ve bu sayfaya link vermek kaydıyla yazılardan alıntı yapılabilir.