Patronsuz Medya

Aman da Fatmam, canım gülüm Fatmam

Ahmet Büke - 18 Kasım 2004  


Vakit tamam. Olan oldu yine bu sene. Fatma camın önünden ayrılmıyor artık. Pervazın kuytusunda düşünüp duruyor. Gören de arpacı kumrusu sanacak. Eh geçen yıl dilimde tüy bitti. O kadar yalvardım. "Bari geceleri bana gel, sabah nereye domalan olacaksan olursun" diye. Ama dinleyen kim. Bu sene ağzımı açarsam anama sövsünler.

Hayır bunun daha ayazı var, karı var, berduşu var, iti var. Var oğlu var yani. Sanki kaltak hacıya gidecek de caka satıyor. Ne olmuş yani bekâr eviyse bizim fakirhane. Arada bizim de hanım misafirimiz olacak elbet. Arada şarap, rakı da içeceğiz. Kırmızı fener takıp kötü ev mi işletiyoruz burada. Sorsun bakalım on yıldır apartmandan bir çift fena söz duymuş muyuz?

Hem bu gözler neler gördü. O kuytu senin bu kuytu benim, elin arabına, çillisine kur yapan bendim sanki. Yani bana ne aslında. Hiç de dönüp bakmam kim kiminle, ne yapıyor diye. Ama benim soframdan nasiplenip sonra burun kıvırmıyor mu deli oluyorum.

Üstelik kaç kere iki numaranın elinden zor aldım. Işıklığa çıkıp zavallının mutfak camına doğru şap şap bırakıyor mayınları. "Hoşt, kışt" anlamıyor tabii. Kadın terlik attı aşağıdan tınmadı, soğan, sarımsak attı dinlemedi. En son kocasının kırk beş numara botu şangırt benim camı indirdi.

Peki bu olanlara ağzımı açıp iki çift lâf ettim mi? Yo, etmedim. Sabahları iki dakika sektirdim mi yemini? Asla. Peki ulan, bu afra tafra ne oluyor şimdi?

Hadi kızım geçti bu işler. Boşuna camdan gerdan kırıp göz süzme. Ne yapacağım ben seni, suyuna pilav mı demleyeceğim? Ya gelirsin adam gibi soframa, sen yemini gagalarsın ben kuru fasulyemi kaşıklarım. Ya da zırnık yok artık.

Hayır bana da lâf olur. Benim de mahallede bir itibarım var. Evet öyle. Sen istediğin kadar dalga geçer gibi kuyruğunu salla. Bu sene iki numaradaki kadın iki kere aşure getirdi bana.

Bu sefer de incirlisini yaptım, tadımlık canım," demedi mi? Yalansa "yalan" de.

Hadi be, ne üç ayları, ne hayırı. Külahıma anlat sen onları. Sen hiç bakkalın hanımını lokma dağıtırken fır doladı gibi çalkaladığını gördün mü? Kadın yanık bana da bakma sen komşuluk hakkı var. Kötü gözle bakmak ar düşer bize. Allah var, kocası da iyi insan. Kader kurbanı işte. Kim ister altı ayda bir içeriye düşmek. Olunca oluyor işte.

Ah Fatma, sen onu bunu bırak da, bu kış ne yapacaksın onu düşün. Altı üstü bir kurum güvercinisin. Vallahi ilk cemre düşmeden ibiği düşürürsün soğukta, kıyamette. Bak bu cama yazıyorum. Yarın pencereden içeri girmezsen "nah" sana ekmek. Aklını başına devşir. İşte benim demem budur.

diYorum

 

Ahmet Büke neler yazdı?

89
Derkenar'da     Google'da   ARA