Çevremizdeki çoğu insan, ortam temizliğini derecelendirirken örümcek ağlarını örnek verir.
Bir yerde örümcek ağı varsa orası pistir, bakımsızdır derler meselâ. Kadınların temizlik konusundaki notları da buna göre belirlenir, kadının temizlikten sorumlu olduğu yerlerde.
Bunu düşününce bizim evin örümcek ağları geldi aklıma, yazıp paylaşayım dedim.
Özenle ördüğü ağında "kokon" adı verilen kozalar oluşturup yumurtalarını sakladığını gözlemliyoruz bizim örümceklerin.
Bu minik eklem bacaklı canlılar belki çoğu insanın fark etmediği güzellikte bir yaşam sürüyor.
Tabi insan eliyle zarar verilmediği sürece.
Yumurtalar kısa sürede olgunlaşıyor ve yavrular çıkıyor. Bir toplu iğne başı büyüklüğünde kımıl kımıl yaşama atılıyorlar.
İlk defasında elektrik süpürgesini çalıştırınca hızla en yakın yere ağ atarak kaçan örümcekleri görünce dikkatimizi çekti onların hayatı. Bir keresinde de hem ağ atıp,hem yumurta kozasını taşımaya çalışan anne örümceği izledik.
Can havli ile o da yaşama tutunmaya ve yavrularını korumaya çalışıyordu.
Bizimle yaşama durumuna hiç müdahale etmedik, bu keyifli "türü" izlemeye karar verdik.
Kendi doğasında sessiz sedasız, zararsız ve muhteşem bir döngüyü gerçekleştirip duruyordu.
Hatta ağlarını örüşünü, tekrar dönüp kontrol edişini, tutmayan bölümü yeniden yapışını seyrettik.
Kısacası bizim için özel konuklar oldu örümcek ailemiz.
Bir örümceğin hayatını alt üst etmek, yaşamını bir anda sonlandırmak o kadar basit ki.
Küçük bir çocuk bile "sadece üfleyerek" ağı darma dağın edebilir, küçük parmağıyla kozaları parçalayarak hepsini yok edebilir.
İnsanlar arasındaki fark da burada başlıyor. "sadece üfleyerek" bile bir canlının ve yavrularının hayatını evini yuvasını yok edebilmek mümkünken, bunu yapmamak.
Aksine, gücünü yaşamdan yana, yaşatmaktan yana kullanmak.
Gücü yettiği halde örümceğin ağını üflemeyerek, gerçek gücün ve üstünlüğün "yaşatmakta" olduğunu bilen insanlara karşı; gücünün her yettiğini yok etmeye yeltenen diğer insanlar.
Sırf yaşam formu biz insanlara benzemediği için sorgusuzca yok edilen yüzlerce böcek türü yaşam mücadelesi veriyor.
Bunlardan bahsettiğimizde "e o kadar da abartmayın" diyecek kadar nobran insan türü.
Nedir abartılan, abartılmayan, bu konuda karar verilen?
Bir başka canlının biricik hayatı.
Sonuç olarak hiç bir canlının hayatını elinden alacak hakkı ve isteği olmayan insanlar olarak örümcek ağlarını üflemeyen, başka yaşam formlarına da sevgi ve heyecanla yaklaşabilen insanları daha çok görmek istiyoruz hepimiz.
Yaşasın örümcek ağlarını bozmayan insanlar.
Geçen yaz bahçede çiçeklerle uğraşırken, garip bir örümcek gördüm dikkatimi çekti. Sırtına elektronik eşyaları korumak için kullanılan minik bir köpük parçası yapışmıştı.
Böcek hakları savunucusu olarak hemen duruma müdahale ettim tabi. Hayvan kaçtı ben kovaladım ve sonunda o köpük parçasınından "kurtardım" onu.
Fakat tam da o sırada köpük ikiye ayrılıverdi. Meğer o aldığım şey köpük değil örümceğin yavrularını taşıdığı keseymiş. İçinden minnacık yavrular döküldü. Kahroldum tabi ama iş işten geçti.
Ne demiş bizim kasabanın ünlü düşünürü: "Cehalet bütün kötülüklerin anasıdır."
Fersan Cevriye - 4 Haziran 2015 (10:39)
Hülya Yalçın neler yazdı?
Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk
Sitedeki içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası ile korunmaktadır. Yazılı izin olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, değiştirilemez, başka mecralarda kullanılamaz. Ancak, uzunluğu 200 kelimeyi geçmemek, yazar adı ve kaynak belirtmek ve bu sayfaya link vermek kaydıyla yazılardan alıntı yapılabilir.