"Spam bir nezaketsizliktir." (Nasreddin Hoca)
"Dostlarının adreslerini ortalığa saçıp kurda kuşa yem edenler bizden değildir." (Dalai Lama)
"Onlar ki yüksek megabaytlı e postalarla elâlemi rahatsız ederler, tövbeleri kabul olunmayacaktır." (Zekeriya Beyaz)
* * *
Diyorum ki, nezaket sadece kadehi iki parmağınla bıçağı da sağ elinle tutmak değil ve de nezaketsizlik sadece sokakta yanından geçene küt diye omuz vurup kaldırımdan aşağı atmak ya da alt kattaki komşunun yeni yıkanmış patiska çarşaflarının üstüne kilim silkelemek değil.
Zaman değişti, artık internet denen steril ortamda bol bol yapılan bir başka nezaketsizlik var ki, o da adres defterindeki herkese, bir seferde, yüzlerce hatta bazen binlerce kilobaytlık dosyalar taşıyan gereksiz e postalar göndermek.
Üstelik bunu yapanlar, öyle ıvır zıvır tipler olsa canım yanmayacak. Kendi posta kutuma gelen bu tarz mesajlara baktığımda çoğunluğunun üniversite mezunu, iş güç kariyer sahibi, kültürlü, aklı başında, Radikal, Cumhuriyet, Newsweek falan okuyan kimseler olduğunu görüyorum.
İnanmayacaksın ama aralarında bilgisayar programcıları, psikiyatrlar, yazarlar, ahlâk ve fazilet distribütörleri, internet guruları falan bile var.
Ve ben bunu hiç anlayamıyorum: Yav kardeşim, bilgisayarın power tuşuna basarken şu zamana kadar aldığın eğitimi, kültürünü, aklını, sezgilerini kapının yanındaki portmantoya mı astın?
Baştan söyleyeyim, bu yazı sert bir yazıdır. Özellikle de karaciğer ve kaburga nahiyesine çalışır. Sonradan alınmak gücenmek tosarmak falan olmasın.
Belli ki bu nevî muhterem insanların çalıştıkları şirketlerde pahalı sunucular, hızlı bağlantılar var. Hepsinin tuzu kuru. Ve acele ile özensizlik yükselen değer. Bu binlerce kilobaytlık çöpleri zırt diye gönderiveriyor ve kendilerine gelenleri de vırt diye indiriveriyorlar.
Zahmeti de yok, ne eline dolma kalemin mürekkebi bulaşır ne de kâğıtla zarfla pulla zaman kaybedersin, "gönder" tuşuna bastın mı mesaj yoldadır. Yüzlerce kişi aynı anda bu devasa dosyayı indirmek için kıvransın dursun artık.
Peki kardeşim, hiç mi düşünemiyorsun internete hâlâ 56k modem ile bağlanan, hem de bozuk hatlar yüzünden çok düşük bir hızda bağlanan, birkaç kilobaytlık e postaları bile zar zor indirebilen insanların var olabileceğini? Neden bir vesileyle adres defterine girmiş, tanımadığın, görüşmediğin, hal hatır sormadığın, faturalarına ortak olmadığın insanları bu ağır, gereksiz, hayatı felç eden e postalarla taciz ediyorsun?
Nedir bu şımarıklık? Yoksa kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen duyarsızın ve bencilin teki misin?
Demiştim, "bu yazı sert olacak" diye.
Amacın kendini unutturmamak ise, halimi hatırımızı soran özel bir e posta mesajı atsan daha çok memnun olurdum şahsen. Hayırla yadederdim seni. Ama tek bir tuşla onca insanı çöpe ve gürültüye boğarken bunun o kişilere vereceği yorgunluğu, uyandıracağı öfke duygusunu aklına getiremeyecek kadar "adam sen de" ciysen, unutulmak senin için daha da hayırlı olabilir. Unuttur kendini.
(Sözüm bunu birçok kez uyarıldığı halde gene yapan spam canavarlarına tabii ki. Geriye kalan herkesi tenzih ediyorum.)
İnternetteki geçmişi benimkinden çok daha eskilere dayanan, üstelik de günü bilgisayar başında sörf yaparak, program yazarak ya da ne halt ise, böyle bir şeylerle ilgilenerek geçen insanların şu son bilmem kaç yılda yaptığım onca uyarıya, zılgıta, fırçaya rağmen -hâlâ- hoşuma gideceğini zannederek, boyutu neredeyse megabayt sınırına dayanan (hatta geçen) fotograflar, power point sunumları, karikatürler, tırnaktan okunamayan bayat fıkralar ve "yurdum insanı" diye başlayan sığ köşe yazıları göndermelerinden gına geldiğini başka nasıl anlatmalıyım?
Dediğim gibi, sözüm bu tarz lâftan anlamaz insanlara. Bakiyesi gocunmasa daha iyi olur.
Başlangıçta bu tip insanlara yollamak için bir standart metin hazırlamıştım. Ama her seferinde daha evvel adres defterimde bile olmayan yeni birinin sanal tacizine uğradığım ve günümün önemli bir bölümünü bu nevî çöplerle uğraşarak geçirdiğim için, bu konudaki rahatsızlığımı yazıya döküp görünür bir yere koymayı ve ille de bir şeyler forward (yallah tazyik) edeceklerse son bir kez olsun bunu da etmelerini rica etmeye karar verdim.
* * *
Bu yazıyı okumayanlar için bir de şöyle bir mesaj yazdım:
Merhaba.
Bu bilgilendirme metni e posta programım tarafından otomatik olarak gönderiliyor. Altta kısaca değindiğim hususlardan biri ya da birkaçı bu mesajın size gönderilme nedeni olabilir.
E posta iletişimimizin sorunsuz devam edebilmesi için, sizden bazı ricalarım var:
Malûm sebeplerle internete bağlanma hızım düşük. Son aylarda e posta almak ve göndermek sinir yıpratıcı bir zorunluluğa dönüşmüş durumda.
Bu nedenle, mesajlarınızın mümkün olduğu kadar az kilobaytlı olmasına özen gösteriniz ve eklediğiniz resim ve dosyaları boyutlarına bakmadan göndermeyiniz. Boyutu 50k'dan fazla olan her mesaj bundan sonra sunucuda spam olarak bloke edilecektir.
Eğer gönderdiğiniz mesaj SPAM değilse, Derkenar'a ya da bana özel bir ileti ise, lütfen aynı mesajı daha UFAK bir boyuta (1k ilâ 50k arası) indirgeyerek yeniden gönderiniz.
E posta gönderir ya da yanıtlarken iletinin "Konu" kısmına tek kelimelik de olsa bir şeyler yazınız. Bu, hem mesajınızın gideceği yere kazasız belâsız ulaşması açısından (mesajınız SPAM filtrelerine takılabilir), hem de muhatabımıza değer verdiğimizin minik bir göstergesi olarak işe yarar.
Birine web sayfası göndermenin -az da olsa- riski var; o sayfanın kaynak kodlarında bizim göremediğimiz kötü amaçlı bir betik (pishing, hijack, adware, trojan, virüs, worm) bulunuyor olabilir. İlginizi çeken ve benim de okumamı istediğiniz web sayfalarının kendisini değil de adres çubuğundaki adresi gönderirseniz daha makul hem de sizin için zahmetsiz olur.
Forward ettiğiniz e postalardaki tırnaklar, okumayı güçleştiren ve muhatabınıza saygı duymadığınız izlenmini veren çirkin şeylerdir. E postaları iletirken içindeki tırnakları -bir zahmet- temizleyiniz.
Birilerine topluca e posta yolladığınızda ya da bir şeyleri forward ettiğinizde, ki bunu yapmamak en iyisidir, adresleri Bcc (Blind Carbon Copy = Gizli) kısmına yazınız. Hatta mümkünse adres defterinizi düzene sokunuz. Aksi takdirde, bu adresleri internetten adres toplayan ve bunu ticarî kuruluşlara topluca satan SPAM haydutlarına ellerinizle hediye etmiş olursunuz. Birçok kişi sizin bu özensizliğinizin tatsız sonucuna katlanmak zorunda kalır.
Eğer bir tanıdığınıza -veya adres defterindeki tüm adreslere- illâ ki yüksek kilobaytlı bir dosya veya resim, fotograf vesaire gönderecekseniz, onların bunu daha önce de görmüş, hatta belki defalarca görmüş olabileceğini ya da bu büyük boyutlu mesajın ona ıvır zıvır olarak görünebileceğini de hesaba katıp, mümkünse göndermeden önce böyle bir şey isteyip istemediğini sorunuz. Kaybettirdiği vakit de bu hızlı iletişim ortamında olsa olsa yarım gündür. Bir iletiyi yarım gün gecikmeli göndermek, adresinizin bloke edilmesinden veya bir dostunuzun canının sıkılmasından daha iyidir.
İnternetteki veri akışının yaklaşık dörtte üçü, eğlence olsun diye oradan oraya gönderilen gereksiz e postalardan oluşuyor. Lütfen, olur olmaz şeyleri -en azından bana- göndermeyiniz.
Bunlara dikkat etmeyecekseniz ya da eğer gönderdiğiniz şey benim tarafımdan talep edilmemiş reklam / tanıtım amaçlı bir e posta ise, hiç olmazsa benim adresimi listenizden siliniz.
Son olarak, size böyle bir rica metni gönderdim diye alınmayınız, "ben de seni adam sanmıştım" gibi acıklı tepkiler vermeyiniz, üç beş saniyeliğine de olsa, durup düşününüz. Bu konudaki hassasiyetimin nedenlerini daha ayrıntılı bilmek ve faydalı bir şeyler öğrenmek için, bu sitedeki İnternet konulu yazıları okuyunuz.
Unutmayın, yüksek kilobaytlı istenmeyen e postalar göndermek, ders kitaplarında ve ana-baba öğütlerinde henüz yerini almamış turfanda bir nezaketsizlik türüdür. "İşlerim çok yoğun, zamanım az" gibi mazeretler bu türden bir kaba davranışı haklı kılmaz. İletişimi eziyete dönüştürmeden kurmanın çok güzel bir şey olduğu fikrinde sanırım hepimiz birleşiriz.
Lütfen bu güzel dileği sözde bırakmayıp hayata geçiriniz.
Yukarıdaki önerileri DOST tavsiyesi olarak algılamanızı ve bu mesajın bende sıkıntı yaratan her e postaya -kişi ayrımı gözetmeksizin- gönderildiğini bir kez daha anımsatır, mutlu günler dilerim.
* * *
Abarttığımı düşünüyorsun değil mi Pıtırcık?
Pekalâ. Önce ekteki şu iki habere bir göz atalım, daha sonra bir daha konuşuruz:
Aldığımız e postaların yüzde 66'sı spam
Günde yüzlerce spam e-mail, e-posta kutularınızı kullanılmaz hale getirirerek, internet kullanıcılarının kâbusu olmayı sürdürüyor. Son bir yılda spam e-mail'lerin oranının yüzde 54'ten yüzde 66'ya ulaştığını ortaya çıkardı. (…)
İşte Symantec'in araştırmasının çarpıcı sonuçları:
E Posta kutumuza istemeden gelen spam e-mailler her geçen gün artıyor. 2003 yılının nisan ayında toplam e-mail'lerin yüzde 46'sını oluşturan spam'lerin oranı eylül 2004'te yüzde 66'ya yükseldi. Norton'un üreticisi Symantec tarafından dünya genelinde yapılan spam araştırması, sürekli artış halindeki spam'lerin önlem alınmadığı takdirde uzak olmayan bir gelecekte e-postaları kullanılmaz hale getirme riskine dikkat çekiyor. (…)
(Netkomi, 11 Ekim 2004)
E-mail trafiği sistemleri yoruyor
Ofislerde çalışanların birbirlerine gönderdiği fıkra, komik fotograf, karikatür vs bulunan e-mail'lerin sistemlerde giderek daha fazla yer kapladığı ve bunun veri depolama maliyetini artırdığı bildirildi. Hitachi araştırma şirketinin verilerine göre şirketlerdeki teknik sistem yöneticileri e-mail salgınının neden olduğu maliyet artışından şikâyet ediyor.
Dünya genelinde her gün 30 milyar e-mail'in gönderildiğini tahmin eden uzmanlar, bu mesajların önemli bir bölümünü oluşturan "popüler e-mail'lerin" ciddi bir problem haline gelmeye başladığını söylüyor.
Çalışanların ofis dedikoduları ya da komik buldukları bir resmi diğerlerine göndermeleri e-mail'lerin saklandığı sistemlerde yer sorununa neden oluyor. Her 10 sistem yöneticisinden biri, e-mail'leri saklamanın, şirketin genel veri saklama maliyetlerini yüzde 40 artırdığını söylüyor.
E-mail'ler günümüzde iş hayatının çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Çalışanlar artık telefon etmek yerine e-mail göndermeyi tercih ediyor. Günlük veri trafiğinin büyük bir bölümünü oluşturan e-mail'lerin belli bir süre saklanması gerekliliği sistemlerde çok geniş yer kaplıyor.
Hitachi'nin dünya genelinde görüştüğü 630 sistem yöneticisi, günlük e-mail yoğunluğunun depolama sisteminin yüzde 20'sini kapladığını belirtiyor.
Dünya üzerinde her gün gönderilen e-mail sayısının 2005'te 35 milyarı bulacağı tahmin ediliyor.
(Hürriyet, 10 Aralık 2003)
* * *
Konuyu abartmıyormuşum değil mi?
Efendim? Duyamadım.
Evet. Abartmıyormuşum. Ne yazık ki, haklıymışım.
O nedenle, bu tarz nezaketsizlikleri yapmayanları tekrar tenzih ederek bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Sayın spam canavarları, eğer elinize ayağınıza hakim olmayı başaramayacaksanız, lütfen ismimi cismimi her şeyimi adres defterinizden eksiltiniz. Bana yapabileceğiniz en büyük jestlerden biri de budur.
Durup durup böyle kırıp döken yazılar yazmak sanmayın ki hoşuma gidiyor. Ama son zamanlarda yine dellenmeme neden olacak kadar bu tarz çöp maile maruz kaldım. Hani bunu yapanların bu hakiri internetten soğutmak için uluslar arası komplo kurmuş habis kişiler ya da istilâcı uzaylılar falan olduğunu bilsem gam yemez, kanımın son damlasına kadar mücadele ederdim. Ne var ki bu tarz e postalar genellikle beni sevdiğini zannettiğim insanlardan geliyor ve onlara yukarıdaki uyarı metnini göndermek canımı acıtıyor.
Haçan, e posta deyip geçmemek lâzım. Hayatimizi kolaylaştırabileceği gibi, zindan da edebilur uşağum.
"Yazılım ve İnternet güvenliği firması McAfee'nin yaptığı araştırma, spam gönderiminin yıllık maliyetinin 33 milyar kilowatt/saat olduğunu ortaya çıkardı. Bu rakam, ABD'de bulunan 2.1 milyon evin harcadığı elektrik enerjisine eşit."
"McAfee geçtiğimiz yıl 62 trilyon istenmeyen e-postanın gönderildiğini tahmin ediyor. Bu istenmeyen e-postaların gönderilmesi ve alıcı tarafından silinmesi için kullanılan enerjiyi üretmek için ortaya çıkan sera gazının 3.1 milyon otomobilin emisyonuna eşdeğer olduğu da belirtildi."
Haberin tamamı şu adreste: İstenmeyen e-posta, çevreye de zarar veriyor (NTVMSNBC)
İsmail Türüt - 28 Nisan 2009 (11:54)
SPAM konusundaki şu haberi ilgilenenlerin dikkatlerine sunuyorum:
ABD'nin San Francisco kentinde yaşayan eski bir pazarlamacı, istenmeyen elektronik postaları (spam) gönderen firmaları dava ederek yaşamını kazanıyor.
Bu firmaları dava etmek için pazarlama kariyerini bırakan ve hukuk fakültesini bitiren Daniel Balsam, birçok mahkemede açtığı dava sonucunda, hakim kararı ve istenmeyen e-postaları gönderen firmalarla anlaşmaya vararak bir milyon dolardan fazla tazminat kazandı.
8 yıl önce pazarlama uzmanı olarak çalışırken e-posta hesabını şişiren istenmeyen postalara çok öfkelenerek, "danhatesspam.com" sitesini kurduktan sonra girdiği hukuk fakültesinden 2008'de mezun olan Balsam, kazandığı davaların ardından, "internete biraz temizlik yaptığı hissine kapıldığını" söylüyor.
İnternet teknolojileri konusunda dönyanın önde gelen şirketlerinden Cisco Systems, günde 200 milyar istenmeyen postanın internette dolaştığını ve bunun tüm elektronik posta trafiğinin yüzde 90'ına denk geldiğini belirtirken, "Balsam'ın kazandığı davaların da okyanusta bir yağmur damlası olarak kaldığı" kaydedildi.
İnternettin Abi - 27 Aralık 2010 (21:03)
Yıllardır beklediğim yasal düzenleme nihayet yapılıyor. 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren SPAM mesaj gönderenlere ciddi para cezaları getiriliyor.
"Aaa vah vah, bunun suç olduğunu bilmiyordum" gibi mazeretler geçmeyecek artık.
Ne demişler? Alma Mazlum'un ahını, çıkar sonunda kanunu… Heh heh heeee…
Elektronik ticarete yeni düzenleme (Zaman)
Mazlum - 2 Mayıs 2012 (19:46)
Büdütör neler yazdı?
Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk
Sitedeki içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası ile korunmaktadır. Yazılı izin olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, değiştirilemez, başka mecralarda kullanılamaz. Ancak, uzunluğu 200 kelimeyi geçmemek, yazar adı ve kaynak belirtmek ve bu sayfaya link vermek kaydıyla yazılardan alıntı yapılabilir.