Merhaba sevgili Ali;
Az önce bir fotograf izledim uzun uzun. Sen yollamıştın, hani şu evin yanındaki uyduruk garaja çekilip, üstü de kocaman bir kilimle örtülmüş aracın fotografı. Üstüne hikâyeler yazıp ne çok gülmüştük.
Zaten hep gülerdik yaşam adlı sirkte izlediklerimizi paylaşırken. Ağunu içine akıttığını bilirdim ama. Ben de akıtmıştım çünkü, benzer zorluklarla dalgamı geçerken. Benim de göğsümdeki kocaman diş arada sızım sızım sızlardı.
Komşu ilçelerde benzer mahallelerde büyümüştük. Komşu liselerde okumuştuk birbirimizden habersiz. Birbirimizden haberimiz olduğunda sen Almanya'daydın. Gece gündüz soluksuz takside çalışıyordun ve dünyanın en tembel kedisi olan Zeytin'i yalayarak ona yalanmayı öğretmeye uğraşıyordun. Zeytin'den ayrılmak zorunda kaldığını anlattığında ilk kez -belki de son kez- buruktu sesin. Öldüğünü söylediğinde bile o kadar buruk değildi.
Sana anneannemden kalan tek şey olan bakır, kalaylı kevgiri anlattıydım hani. Hani her doğum günümde elime alıp üstünde kalanlara baktığım. Bir benim gördüğüm. Ne çok gülmüştün, "ben bu göbekle istesem de elenemem zaten, "diyerek.
yoksun'luk yoksulluktu
yoksun'luktu üşüten
yoksa ne kışlar görmüştük
üşümemiştik
Ölmeden birkaç gün önce aradığındaki sesinle hatırlayacağım hep seni ve anlattıklarınla. Belki de ilk defa bir şeylere kırılmışlıklarına dair uzun uzun cümleler kurmuştun. Meğer o göğsündeki kocaman diş kırılmış da senin de benim de haberimiz yokmuş.
Bir söz kalmış aklımda eski okumalardan: "O güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler" .
Sen de gittin alıp başını güzel insan. Ve atın gerçekten de çok güzelmiş.
Yüreğiniz ve yazdıklarınız için size çok teşekkür ederim. Sevgiyle kalın…
Yasemin Aydınlı - 15 Ocak 2008 (11:16)
Ali, Şimdi sen olsan "lan kendi derdinize yanıyorsunuz" mu derdin? Hep sensiz biz ne yaparız, sen yokken nasıl kendi mutsuzluğumuzun peşinde koşarızın derdinde miyiz? Hep sen yokken "biz" in derdindeyiz değil mi? Sen olmasan "biz" … Belki sen mutlusundur bu seçiminde… Kimbilir… Öyle olduğunu umuyorum. Sevgiyle Ali… Hep dediğin gibi…
İnci B. - 16 Ocak 2008 (01:35)
Hayat dediğimiz düşsel atmosferde yaşanılan değerli anların ve paylaşımların hayatı anlamlı kılan yegane şeyler olduğuna inanıyorum. Yüreğinize sağlık. Güzel uyu Ali…
Onur Yılmaz - 16 Ocak 2008 (16:13)
Yorumların hakaret ve demagoji içermemesini ve yazım kurallarına dikkat edilerek yazılmasını rica ediyoruz.
'gönder' butonuna basmadan önce, lütfen yorumunuzu gözden geçirin. Daha sonra yapılacak "düzeltme" ya da "silme" istekleri dikkate alınmaz.
Editör - 4 mart 2008 (18:35)
Ölmeden birkaç gün önce aradığındaki sesinle hatırlayacağım hep seni ve anlattıklarınla. Belki de ilk defa bir şeylere kırılmışlıklarına dair uzun uzun cümleler kurmuştun. Meğer o göğsündeki kocaman diş kırılmış da senin de benim de haberimiz yokmuş.
Editör - 4 Mart 2008 (18:42)
Ümran Davran neler yazdı?
Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk
Sitedeki içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası ile korunmaktadır. Yazılı izin olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, değiştirilemez, başka mecralarda kullanılamaz. Ancak, uzunluğu 200 kelimeyi geçmemek, yazar adı ve kaynak belirtmek ve bu sayfaya link vermek kaydıyla yazılardan alıntı yapılabilir.