Son günlerde yaşanan, kedi/köpek dostlarımız ile ilgili üzücü olayları okudukça, bazen "insan" olma niteliğini hak etmediğimizi düşünüyorum. "İnsan" olmak bana göre, sağlıklı-akılcı yöntemlerle ve eş zamanlı olarak doğaya/yaşama saygılı, varlığımızı sürdürebilme çabasıdır.
Ancak günümüz insanı kendi öz varlığı dışında, tüm insanların yaşamını hiçe saydığı gibi, aynı zamanda çevremizdeki hayvanların da yaşamını katlediyor.
Öncelikle gün geçtikçe artan "petshop" ların parasal ticarete dayalı pazar ve çıkar ilişkilerini hayvanseverler olarak topyekûn reddetmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Ankara'da bir petshop'ta gördüğüm uyuşturulmuş köpekler, kediler ve maymunları görünce içimin nasıl sızladığını size anlatmam. Sırayla içerilerde bir yerlere (gözümüzün göremediği bir yerlere) götürülen hayvanların acı dolu haykırışlarının içimi burkan yansıması karşısında, hayvanları petshoplardan satın almak, ticaret metası haline getirmek yerine sokaklardan almanın daha akılcı ve daha ahlâki çözüm olduğunu düşünüyorum.
(Bu arada "hayvan" kelimesini "insan" ile benzer biçimde kullanmak istediğimi ve kızımın daha çok küçükken, sinekleri ilaçlayarak öldürmemiz karşısında "ama annecim onlar hayvan yazık onlara" sözlerini hatırlayarak, bize öğretildiği biçimde "hayvanoğluhayvan" biçiminde değil, kızımın bana öğrettiği "ama annecim onlar hayvan" biçiminde algıladığımı belirtmek isterim.)
Son günlerde gelişen "kazara" hayvan ölümlerine bakınca ("insan" /" bebek" ölümlerindeki ihmalleri elbette hiç kimse mazur göremez), hayvan ölümlerinin ya da aslında en doğru tanımı ile bilerek ölüme itilmelerinin doğal ve olağan karşılanmasını maalesef anlayamıyorum.
Sanırım benim gibi düşünen hayvan dostlarının da anlatmak istedikleri buna benzer bir şeyler. Yoksa hiç kimse sadece hayvanları korumak adına, ihmalkârlıklar sonucu yitip giden insan yavrularına gözlerini kapatmış değil. Vurgulanmak istenilen sadece göz göre göre yaşanan hayvan ölümlerinin doğal karşılanması ve bunlara karşı gösterilen vurdumduymazlık.
Sn.Hıncal Uluç'un 15 Mart 2002 tarihli köşe yazısında bahsettiği "insan" ölümlerini hiç kimse doğal bir sonuç olarak kabul etmiyor elbette. Ama burada yine de suç kendileri gibi medya mensubu yazarlarda maalesef. Dokuz bebeğin küvözlerde ölümü karşısında neden günlerce yazı yazmıyorlar, neden sorumlular konusunda "reality show" lar düzenlenmiyor, neden kameralar karşısında "nasıl oldu efenim" soruları sormuyorlar? Burada hata aranması gerekenler hayvanseverler değil, aynı oranda "insan" ı sevmeyenlerdir bence…
"İnsan" ya da "hayvan" tüm canlılara sevgi ile kucak açacağımız günlerin yakın olması dileğiyle…
Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk
Sitedeki içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası ile korunmaktadır. Yazılı izin olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, değiştirilemez, başka mecralarda kullanılamaz. Ancak, uzunluğu 200 kelimeyi geçmemek, yazar adı ve kaynak belirtmek ve bu sayfaya link vermek kaydıyla yazılardan alıntı yapılabilir.