Patronsuz Medya

Déja Vu ve Keloğlan için önsöz

Emre Kongar - Eylül 1991  


Yaşam çok karmaşık bir olgu ve süreçtir. Bu karmaşıklık içinde, insan gerek "kendini" gerekse "başkasını bulması çok zordur.

Bilim ve sanat soyutlama yoluyla, yaşamın çeşitli alanları ve kesitleri üzerinde odaklaşır. Bu soyutlama işlemi aracılığıyla insana ulaşmaya çalışır. Her bilimsel yapıt gerçeğe, her sanat yapıtı ise estetik değerlere dayalı soyutlamaları yansıtır.

İşte sanatçı ile bilim adamı arasındaki koşutluk, bu "soyutlama" ile başlar ve sınırsız bir biçimde yaşamın tüm faaliyetlerine yansıyabilir.

Necdet ŞEN daha 1980'li yıllarda dikkatimi çekmişti. 1986 yılında yayımladığım Kültür ve İletişim adlı kitabımda ondan alıntılar yapmıştım.

Necdet ŞEN'in "Hızlı Gazeteci" karakteri ile okuyucuya aktardığı olgu ve olaylar sanıyorum dünyadaki çizgi roman gelişmesinin Türkiye'deki özgün ve çok başarılı örneklerinden birini yansıtıyor.

Necdet ŞEN'in her şeyden önce çok keskin bir gözlemci olduğu anlaşılıyor: Çağına ve toplumuna bir bilim adamı titizliğiyle tanık olmaya çalışıyor ŞEN. Yakaladığı ipuçlarını ise, okuyucuya aktarmadan önce bir sanatçı duyarlılığı ile "karikatürize" ediyor: Abartıyor, büyütüyor, vurguluyor ve birtakım gerçekleri çarpıcı bir hale getiriyor.

Böylece keskin bir "gözlemci" çarpıcı bir "aktarıcı"ya dönüşüyor. Necdet ŞEN'in çarpıcı gözlemleri, yaşadığımız değişim ortamında, sanıyorum ki gerçeklerin yeniden tartışılmasını sağlayacak "doğruların" bulunmasında çok önemli bir işlev yapıyor.

Üstelik Necdet ŞEN, bence gerçek bir sanatçı. Yani yaptığı işi "güzel" yapıyor. Çizgileri ilgi çekici, mesajları esprili, olayları gerilimli… Sözün kısası "Hızlı Gazeteci" hem ilgi ve merakla, hem zevkle izleniyor, hem de insanları düşündürüyor.

Kimi zaman anlatmak için bütün bir kitap bölümünü kullandığım bir toplumsal olayın ya da olgunun, Necdet Şen'in çizgi romanlarının tek bir karesinde, benim yazdıklarımdan daha çarpıcı, yalın ve doğru biçimde ifade edildiğini gördüm.

Böyle sanatçılar oldukça ve bunlar yaşayıp geliştikçe, Türkiye'nin geleceği için iyimserliğimizi koruyabiliriz.

Eylül 1991, Levent-İSTANBUL

diYorum

 

244
Derkenar'da     Google'da   ARA