Cumhur Deliceırmak - 15 Şubat 2004
"Çok yorgunum Beni bekleme kaptan
Seyir defterini başkası yazsın"
Ve evet gençliğim bu gün bitti. Öldü.
Başımda bahar yelleri esiyordu, aklımda hep nar çiçeği, Emrah şarkısını ilk duyduğumda. İflâh olmaz bir romantik olarak ihtilâli, kalbimde patlamaya hazır dinamit demeti gibi taşıyarak çıktığım yolda CEM KARACA'nın etkisi Nazım Hikmet'in etkisinden az değildi. Mahmut Makal'ın o eşsiz kitabı "Bizim Köy" ve Çetin Altan'ın şimdi pek de sahiplenmediği "Onlar Uyanırken" kitabı ile "Eğlenin Yavrularım" ve "Öldürülecek Yaştaydılar" şiir plâkları da ilk gençlik solculuğumun önemli değerleriydi.
Sonra DEV-GENÇ ve Denizgiller ile tanıştık ve geri dönülmez bir yolun yolcusu olduk. Unutulmamalıdır ki, yolcular yanılabilir yollar yanılmaz asla.
Oy Babo, Oy Gülüm, Karayılan, Kalender, Mutlaka Yavrum, Maden Ocağının Dibinde, Hava döndü, Akşam Erken İner Mapusaneye, 33 Kurşun, İhtarname, Kazak Abdal, Parka, Beni Siz Delirttiniz ve Şeyh Bedrettin Destanı ille de hâlâ daha ve elbette ki bundan sonra da Türk müzik dünyasının doruklarından, başyapıtlarından biri olan Dadaloğlu…
İşte başımızda bahar yelleri, cebimizde dünyayı güzelleştirecek, kurtaracak formüller ve kalbimizde ihtilâl tabancası ile "evet isyan, bu pis, kokuşmuş, yoksulun hakkını yiyen düzene, kin ve kan savaş düzenine isyan" diyerek yelesi hiç düşmez atlar olarak yaşadığımız yıllarda sığındığımız limanlardı.
Daha 20'sinde iken ihtiyarlayan ve o gün bu gündür ihtiyar olmanın kıskançlığı ile Türk gençlerinin hayatını zehir etmeyi amaç ve profesyonel iş edinen ihtiyar bizi dövdükçe Cem Karaca şarkılarına sığınırdık, Nazım'ın şiirlerine, Che'nin posterlerine ve Denizgillerin anılarına sığınırdık.
Ve evet gençliğim eyvah. Cem Karaca uçmaya vardı.
"Uzakta çok uzakta
bulutların orda" artık Cem Karaca.
Şarkıları saçlarımızı, artık ağarmış ve dökülmüş saçlarımızı zülme ve baskıya haksızlığa yalana ve talana savaşa karşı uçuşturmaya devam edecek.
Delikanlı kanımız Cem'in şarkıları ile en oynak havaları çalacacak yine damarlarımızda ve biz "aldırma be kalender bu da geçer" deyip ve "geçer ama birader deler de geçer" deyip yürüyeceğiz güzel günlere ve ecelimize doğru. Kalbimizde evet artık kimilerince unutulmuş bir isyan ve gelecek güzel günlere olan sarsılmaz inancımızla yürüyeceğiz hayatın yolunda ve yakamızda da görünez çiçekler olacak tercihimize göre gül karanfil ve nar.
Şarkıladığı gibi:
"Ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında
Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında""Ferman padişahın dağlar bizimdir"
Evet ben kendi dağıma yürüyorum, isyanımla, ihtilâlime doğru.
Yakamda nar çiçeği…
Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk
Sitedeki içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası ile korunmaktadır. Yazılı izin olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, değiştirilemez, başka mecralarda kullanılamaz. Ancak, uzunluğu 200 kelimeyi geçmemek, yazar adı ve kaynak belirtmek ve bu sayfaya link vermek kaydıyla yazılardan alıntı yapılabilir.