Constantino Kavafis - 1910
Künye - Constantino Kavafis, Barbarları Beklerken, Çeviren: Cevat Çapan, İmge Kitabevi, 1997,
157 sayfa
Neyi bekliyoruz böyle toplanmış pazar yerine?
Bugün barbarlar geliyormuş buraya.
Neden hiç kıpırtı yok senatoda?
Senatörler neden yasa yapmadan oturuyorlar?
Çünkü barbarlar geliyormuş bugün.
Senatörler neden yasa yapsınlar?
Barbarlar geldi mi bir kez, yasaları onlar yapacaklar.
Neden öyle erken kalkmış imparatorumuz,
şehrin en büyük kapısında neden kurulmuş tahtına,
başında tacı, törene hazır?
Çünkü barbarlar geliyormuş bugün,
onların başbuğunu karşılamaya çıkmış imparatorumuz.
Bir de koca ferman hazırlatmış
ona rütbeler, unvanlar bağışlayan.
İki konsülümüzle yargıçlarımız neden böyle
işlemeli, kırmızı kaftanlar giyinip gelmişler?
Neden böyle yakut bilezikler, parlak,
görkemli zümrüt yüzükler takınmışlar?
Ellerinde neden böyle altın,
gümüş kakmalı asalar var?
Çünkü barbarlar geliyormuş bugün,
onların gözlerini kamaştırırmış böyle takılar.
Ünlü konuşmacılarımız nerede peki,
neden her zamanki gibi söylev çekmiyorlar?
Çünkü barbarlar geliyormuş bugün,
onlar pek aldırmazlarmış güzel sözlere.
Neden bu beklenmedik şaşkınlık, bu kargaşa?
(Nasıl da asıldı yüzü herkesin!)
Neden böyle hızla boşalıyor sokaklarla alanlar,
neden herkes dalgın dönüyor evine?
Çünkü hava karardı, barbarlar gelmedi.
Ve sınır boyundan dönen habercilere göre,
barbarlar diye kimseler yokmuş artık.
Peki, biz ne yapacağız şimdi barbarlar olmadan?
Bir çeşit çözümdü onlar sorunlarımıza.
Sir Eddie Thoeur'ün harika alıntısının zamanlamasını manidar buldum. Tam da her tür ayakkabı kutulu musibetin dış mihraklarca ve paralel bir yapıyla özetinde 'barbarlar'la açıklanmaya çalışıldığı bir zamanda bu alıntı sizce de manidar değil mi? Üst kimliğinizle, entelektüel yapınızla böyle zehirli alıntılar yayınlıyorsunuz, biz cahil sürü bağımlılarının aklını çeliyorsunuz.
Yapmaya çalıştığım şakacıklar bir yana yemin ederim ülkemden soğumuş durumdayım. Yargı maşak oğlanı olmuş, demokrasi can vermiş, sağduyu komada, herkes kendi çıkarından bakıyor olaya, kuvvetler ayrılığı tecavüze uğramış ama bazıları polyanna usulü "iyi ki fiili livataya uğramadım" sevinmesinde. Titanikte viski yudumlama sahnesindeyiz gibi hissediyorum ben, umarım yanılıyorumdur. Asıl kaygım oğluma dair, hepimizin geleceği yeni nesle dair, şu an becerilen onların geleceği.
Dino Buzzati'nin Tatar Çölü'nü de bu vesileyle öneririm.
Son sözüm şu olacak: Kral çıplak ve basuru bile kamyon farı gibi gözükmekte.
Zamanlamayı Manidar Bulan Adam - 8 Ocak 2014 (15:47)
Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk
Sitedeki içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası ile korunmaktadır. Yazılı izin olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, değiştirilemez, başka mecralarda kullanılamaz. Ancak, uzunluğu 200 kelimeyi geçmemek, yazar adı ve kaynak belirtmek ve bu sayfaya link vermek kaydıyla yazılardan alıntı yapılabilir.