Arşivde yazara ait 140 yazı var → 1 / 18
Deniz Türkoğlu - 15 Ekim 2013
Eğildim, ayaklarına kapandım. Çaputları yırtarak açtım. Doğduğum gün haşlanmış ayaklarını, çöp gibi ince, perdeli parmaklarını bir bir öptüm, öptüm… Ama yetmedi, ona canımı vermek istedim, aklıma misketlerim geldi.
Deniz Türkoğlu - 25 Ağustos 2013
Niye, çünkü yanlış bi şey konuştuğunda gargaraya getirmek, şakaya vurmak, olmadı baştan demek kolay, ama yazdığında bu manevralar saatte yüz elli kilometre hızla giderken lastiği patlamış kamyonun, direksiyonunu çevirmek kadar zor.
Deniz Türkoğlu - 27 Temmuz 2013
Memleket gündemi her birimizi Muhteşem Yüzyıl'ın Hürrem'ine döndürdü, tükenmişlik sendromundan muzdarip olan olana. Ve dahi hepimiz 7-8 aylık hamileyiz, ayrıca hepimiz her akşamüstü önümüze ilk çıkan hatibin arabasına binip, biraz hava almayı aş eriyoruz.
Deniz Türkoğlu - 18 Temmuz 2013
Bazen tatsız ve acımasız inançların, bizi her yerden çevrelediği, öyle kötü zamanlardan geçeriz ki, geriye dönüp baktığımızda elimizde yalnızca utanç kalır.
Deniz Türkoğlu - 10 Temmuz 2013
Sonrasında darbe olmuştu. Askerler çivili sopa değil, silâh taşıyorlardı ve yolun başındaydık daha. Hepimiz, topyekûn, her şeyin başındaydık. Yol sahiden o kadar da uzun mu ki, dönüp dolaşıp aynı şeyleri konuşuyor, aynı şeyleri yaşıyorduk?
Deniz Türkoğlu - 23 Şubat 2013
Ben ve İsmail 8 yaşındaydık. Mahalledeki varlıklı çocukların atı olurduk. İsmail hepimizi, bütün atları geçerdi. Bir gün sonuncu oldum diye o zengin çocuğundan dayak yediğimde, dokundu İsmail'e. Ben duvarın dibinde sümüğümü çekerek ağlıyorken, İsmail tuttu omzumdan, bir daha dedi, hiç kimsenin atı olmayalım.
Deniz Türkoğlu - 17 Ocak 2013
Hayatın içinde, insanı sevdikleriyle kalmaya bırakmayan başka şeyler var. Belki kötü bile değiller, yalnızca varlıkları kötü ama onların da var olma sebebi senin yüreğini sınamak olabilir. Eğer öyleyse, insanın da tıpkı atlar gibi, bir gün nefesi tıkanabilir…
Deniz Türkoğlu - 18 Ağustos 2012
Fakat okumayı bir an evvel öğrenmek, o iyileştirici şarkıyı ezberlemek ve bundan sonra hayatımdan gitmesini istemediklerimin yüzüne bağıra bağıra kendim söylemek zorundaydım. Bunun bilmeden bulaştığım günahtan kurtulmak için iyi bir yol olduğuna inanıyordum.
Aile AKP Ali Türkan Amerika Araba Aydın Beslenme Bilim Cem Karaca Cehalet CHP Cinsellik Çevre Çizgi Roman Çocuk Demokrasi Deprem Derkenar Devlet Dil Distopya Edebiyat Eğitim Ekonomi Erkek Fanatizm Felsefe Feminizm Gençlik Hayat Hayvanlar Hoyratlık Hukuk İnternet İslâm Kadın Kapitalizm Kedi Kemalizm Kent Kitap Kişilik Komplo Konut Kültür Kürtler Mavra Medya Mektup Meslek Militarizm Milliyetçilik Mizah Modernite Müzik Necdet Şen Nefret Nostalji Pazarlama Polemik Portreler Psikoloji Reklam Safsata Sağlık Sanat Savaş Sevgi Seyahat Sinema Siyaset Spor Şiir Tarih Teknoloji Telefon Televizyon Terör Toplum Tutunamayanlar Vicdan Yazmak Yalnızlık Yaşlılık Yergi Yoksulluk
Sitedeki içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası ile korunmaktadır. Yazılı izin olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, değiştirilemez, başka mecralarda kullanılamaz. Ancak, uzunluğu 200 kelimeyi geçmemek, yazar adı ve kaynak belirtmek ve bu sayfaya link vermek kaydıyla yazılardan alıntı yapılabilir.