Patronsuz Medya

Necdet Şen Gırgır'ı da 'çizdi'

Muhsin Öztürk - Rahime Sezgin - Zaman, 4 Temmuz 2004  


Gırgır'ın bir 'okul' oluşu, Türkiye'nin en ünlü mizahçılarının 'Gırgır'lı hatıralarını dillendirmeleri, "Büyük usta Oğuz Aral' lı başlayan cümleler günümüzde pek rastlanmayan geleneksel kadirşinaslığı gösterdiği için hoş bir tablo oluşturur.

Bu tabloya bir 'çizik' atmaya niyetimiz yok; ancak birisi var ki Türkiye'de mizah sorununu masaya yatırıyor ve ortaya çıkan 'arızaların' büyük ölçüde Gırgır'dan ve 'ekol'ünden kaynaklandığını dile getiriyor. Üstelik o da Gırgır'ın rahle-i tedrisinden geçmiş Hızlı Gazeteci'nin mimarı Necdet Şen.

Çizgi roman araştırma dergisi Serüven'in birinci sayısında "Gırgır, bir 'okul' muydu?" başlığıyla uzunca bir makale yazan Necdet Şen yazıyı dergi yönetmeninin 'Gırgır' üzerine yazması isteği üzerine kaleme almış. Dolayısıyla 'özel' bir husumet duyduğundan değil.

Ancak altı sayfalık makalede Gırgır için neler söylenmiyor ki; insan sevmezliği ve hakareti düstur edinmişliği, muktedirlerden ziyade 'sivil'leri hicvetmişliği, 'abi' buyurganlığı altında ezilen genç çizerlerin belli bir 'çizgi' ve 'mizah' mentalitesi sınırlarına hapsolmuşluğu…

Ancak Oğuz Aral'ın hakkını teslim ediyor; genç çizerleri parasal anlamda 'ihya' ettiği, pek çok çizeri mizah dünyasına kazandırması vs

Aslında Necdet Şen bir anlamda mizah dünyasının ekol dergisi olarak addedilen Gırgır'a yönelik bu eleştirileri kaleme alırken şimdiye kadar ciddi araştırmalardan yoksun kalan dergiyi de etraflıca sorguluyor. Bir bakıma 300 bin haftalık tiraj başarısı yakalayan bir mizah dergisinin neden şimdiye kadar incelemelere konu olmadığının da sorulması gerektiğine vurgu yapıyor.

Diğer taraftan yazıda eleştirilerden payını alan Oğuz Aral yapılan yorumlar ile ilgili cevap vermekten özellikle kaçınıyor. Bir anlamda 'unumu eleyip eleğimi duvara astım' diyor ve bu konuda kendisinden çok Gırgır'da çalışan mizahçıların görüş belirtmesinin daha doğru olduğunu dile getiriyor.

Artık evimde oturuyorum ve bu tür tartışmaların içinde yer almak istemiyorum.' demesine rağmen Aral bir dönem Gırgır'da çalışan Şen'i o dönemden hatırlamadığını söylüyor. Aral; "Bir sürü genç çocuk gelip çalışırdı. Necdet Şen de gelip çalışmıştır; fakat benim ilgim olmadan arkadaşlar tarafından işten çıkarıldı diye biliyorum." diyor.

Aral'ın bu söylemlerine karşılık Şen yetmişine kalem dayamış bir kalem erbabının tartışma kültürünün daha gelişmiş olmasını arzu ettiğini söylüyor.

Diğer bir yandan Gırgır'ın öğrencilerinden olan ve Gırgır'ın 'okul' olduğunu sık sık dile getiren Hasan Kaçan bu tartışmada Aral'ın yanında yer alıyor. Kaçan'a göre; Gırgır karikatürist ve mizahçı yetiştirdiği için çizgi romancı olarak Şen'in aradığını orada bulamaması normal; fakat bu tür iddialarda bulunması ise talihsizlik. Kaçan; "Gırgır bir aile ocağı gibiydi. Tabii kendini oraya ait hissedenler ve hissetmeyenler olmuştur. Bizim Oğuz Aral'a vefa borcumuz vardır. Birçok genç yeteneğin elinden tuttu ve piyasaya kazandırdı." diyor.

Necdet Şen'i iyi bir çizgi roman çizeri olarak nitelendiren Kaçan bir bakıma "Gırgır bir okul muydu?" yazısında yaptığı eleştirilerin üslubundan kaynaklandığını düşünüyor. Şen'in sivri bir çizer olmasından dolayı sadece Gırgır'da değil piyasada da (Hürriyet) kendine yer bulamadığını söylüyor. İyi bir çizgi romancı olmanın piyasanın şartlarına uymayınca bir şey ifade etmediğini belirtiyor.

Necdet Şen ise konunun şahsileştirileceğinden ve verimli bir tartışma ortamının oluşmayacağından emin: "Bundan sonra gelecek tepkilerin de konunun özünü tartışmaktan çok, "o da adam mı?" türünden şahsî sataşmalar olacağı yönünde bir sezgim var." Gırgır'dan ayrılmasının nedeni olarak da, "Konfeksiyoncu olmak pek cazip gelmedi." diye ekliyor.

Konu zaten kişisel özelliklerden ziyade Türk mizah hayatına yön vermiş bir derginin ne kadar çok satarsa satsın geriye bıraktığı mirasın neler üretebildiği ile ilgili. Aral ve Kaçan her ne kadar Şen'in yazısında Gırgır dergisine yönelik dile getirdiği eleştirileri kişisel karşılasalar da bu yazı bir bakıma mizahçıların kutsal mevkutesi Gırgır'ın da sorgulanabilirliğini göstermesi bakımdan önem arz ediyor.

diYorum

 

75
Derkenar'da     Google'da   ARA