Patronsuz Medya

Kurt Kanunu

Kemal Tahir

Künye - Kemal Tahir, Kurt Kanunu, İthaki Yayınevi, 2005, Sayfa. 117-119  


Editör'den not: 1926 yılında Mustafa Kemal Atatürk 'e karşı İzmir'de yapılması planlanan suikast girişiminin önde gelenleri oldukları iddiasıyla polis tarafından aranan Kara Kemal, kader arkadaşı Abdülkerim Bey'e durum değerlendirmesi yapıyor.

* * *

- Pavlus gâvurunu bildin mi?

- Evet…

- Bir gün bana anlattıydı uzun uzadıya "Her zengin senin istediğin işi göremez" dediydi. Dediydi ki, "Milli zenginin adı, burjuvadır. Batı'da derebeyliğin içinde yetişir bu hayvan. Bundan önce de tarihte zengin vardır ama, hiç biri burjuva değildir. Hele doğudakiler hiç değildir, "dediydi. Anlattıydı burjuvanın özelliğini. İşe yatırırmış eline geçeni, son meteliğine kadar. Gerçekten hürlük istermiş ki, pazardaki rakipleriyle boğuşmaya girişip hepsini ortadan kaldırsın!

"Sizinkilerde burjuva çekirdeği yoktur, olamaz da hiç" dediydi, "Bu sebeple bunlar sırtında devlet dayanağını aralıksız duymak isterler, bunlar tekel isterler. Yani isterler ki, devlet her işi bunların yerine yapsın, bütün tehlikeleri ortadan kaldırsın, zararlarını da gerektiğinde yüklensin! Bunlara salt, kürekle para toplamak kalsın… Topladıklarını yeniden yatırmayı da kendilerinden hiç kimse istemesin. Kazansınlar, kazandıklarını saklasınlar, taşa toprağa gömsünler, hatta yabancı ülkeler bankalarına kaçırsınlar. Devleti bırak, kendi kendilerine destek olamaz bunlar… İş bilmedikleri için, azınlıkların elinden iş alanlarını da çekip alamaz hiç biri… Belki bunlarla ortak olur kimisi, böylece de, devlet, eskiden bir ödüyorsa, beş ödemek zorunda kalır."

- Doğru… Pavlus gâvurda, demek, böyle akıllar varmış…

- Vardı evet… Onda akıl vardı ama, bizde bunu kavrayacak bilgi sıfırdı. Sonraları çok düşündüm ben bu meseleyi, hele burada, pek çok düşündüm. Doğru… Haklı herif… Sahibinin bilgisi, deneyi, gücüyle meydana gelmemiş zenginlik güç değildir ki. Sırasında devlete hükümete destek olabilsin! Ayrıca, "kötüsü geldiğinde alırım" şartını da koşmuşuz ki, düpedüz "kazandığın senin değil" demektir bu…

* * *

Bizde, şimdilik halktan destek görmek istersen, tek şart, iktidara yakın olacaksın. Palavrayla değil, gerçekten. Bunun da bizdeki tek inandırıcılığı, galiba, yalnız ordunun seninle beraber olmasından ibaret.

* * *

Anadolu savaşını başarıya ulaştıran asker-sivil kadronun, çoğunluğu İttihatçıydı. Bunlardan küçük bir grup Gazi Paşa'nın takımına katıldı. İlk çatışma, biliyorsun, Padişahlık-Halifelik meselesinde patlak verdi. Demek ki, er geç karşı karşıya gelecektik. Kaçınılmaz kaderdi bu. İktidarda olan yıpranır. Yıpranan iktidar nasıl alaşağı edilir, ustasıyız biz. Gücümüz de yeter buna. Yakın tarihte göstermişiz, bir kere iktidarı ele geçirdik mi, n'aparız muhaliflerimize.

Tutulacak iki yol var! Doğrusu: Köklü reformlarla halka gitmek… Halkın içinde çalışmak, halktan çıkacak yeni idareci kadrolarla halka dayanmak… Bunu göze alamazsan, kendini buna hazır göremezsen, nitekim, 1908'de biz göremedikdi, o zaman kalıyor, eskisiyle idareye çabalamak. Eskisiyle idareye çabalayayım dedin mi, haksızlığı, kanunsuzluğu, hırsızlığı, devlet, hükümet nüfuzunu kötüye kullanmayı katiyen önleyemezsin. Yıpranırsın. Muhalifler ne kadar kaltaban olsa, bakarsın ki, adım adım iktidara yaklaşıyorlar. O zaman bir bahane uydurup baskıya girişeceksin!

Yorumlar

Kendisi gibi düşünmeyeni, yani Devlet'in kuruluş ideolojisini "ilericilik" olarak kabul edip tüm farklı yorumlara "sapma" gözüyle bakmayanı, çeşitli karalama taktikleriyle itibarsızlaştırır yalnızlaştırır bizim memleketin Müfredat Aydını. Fikirlerini gürültüye getirmek için şahsiyetine yönelik iftiralar ve hakaretlerle gözden düşürmeye çalışır. Bir çeşit manevî suikastla daha yaşarken diri diri gömer.

Zamanında Kemal Tahir de bu tip itibarsızlaştırma kampanyalarından bol bol payını aldı, "sağcı" diye etiketlenip okuyucusuyla arasına duvarlar örüldü.

Bunu yapan şark kurnazlarının okur kitlesi nedir, kaç paralık hükümleri kalmıştır, ama Kemal Tahir'in okuyucu ve hayran kitlesi her geçen yıl biraz daha artıyor, bunu görebiliyorum.

Necdet Şen - 23 Mart 2013 (17:32)

diYorum

 

70
Derkenar'da     Google'da   ARA